Kedi Kitap

Panchatantra

Yazar: admin

Keşmir’de kaleme alınan yaklaşık 2000 yıllık bir edebi eser : Kelile ve Dimne… Yani asıl adıyla Panchatantra. Mirasının ve tahtının varisi olan üç tembel oğluyla başedemeyen Hükümdar, vezirine bu durumdan bahseder. Vezir de adalet,erdem ve ahlaki değerleri ele alan fabllar yazar. Eserin asıl adı Sanskritçe’de ‘beş söylev’ anlamına gelen Pancha tantra’dır. Ve rivayete göre, 6 ay sonra prensler artık ülkeyi yönetmeye hazırdırlar.panchatantra

Bu olaydan 2 yy. sonra bir Pers şahı sonsuzluk bitkisini bulması için kendi hekimini Hindistan’a gönderir. Ancak hekim elinde sonsuzluk bitkisi yerine Pancha tantra ile çıkagelir ve bu kitabın en az sonsuzluk bitkisi kadar iyi olduğunu ve okuyan kişiye sonsuz erdem bahşedeceğini söyler. Böylece Pehlevice’ye çevrilen eser şahın sarayında özel bir şekilde muhafaza altına alınır.panchatantra

Ancak eserin başından daha çok çeviri geçecek, şehir şehir ülke ülke gezecek, çevirmenlerin kalemleriyle değişecek, kısaltılıp genişletilecek, 50 farklı dile çevrilip küçük çocukların şaşkın ve meraklı bakışlarıyla okunacak,dilden dile aktarılıp türlü resim ve minyatürle süslenecektir. Ama çok daha önce kitap tam da şahın özel odasındayken Müslümanların Pers ülkesini istilasıyla yani 3 yy. sonra Pancha tantra bu kez Arapça’ya çevrilir. Ancak çeviri öyle büyüleyici bir şekilde yapılır ki yüzyıllar sonra bile Arap şiirinin en iyi örneklerinden biri sayılacaktır. Kitabın adı da bu çeviriyle değişir. Hikayelerin ana karakterleri olan iki çakalın ismi verilir kitaba: Kelile ve Dimne.  “Doğrunun ve dürüstlüğün” simgesi “Kelile” ile “yanlışın ve yalanın” simgesi “Dimne“. panchatantra

Kitabın aslı her ne kadar eğitici bir amaç taşısa da öyle eğlencelidir ki İslam dünyasının tüm folklorüne girer. Araplar’dan İspanya’ya taşınır. 13. yy.’da eski İspanyolca’ya çevrilir. İtalya’ya matbaanın gelmesinden sonra basılan ilk kitaplardan biridir. Yunanca, Almanca, Türkçe gibi birçok dile çevrildikten sonra 19. yy.’da tekrar Hintçe’ye çevrildiğinde binlerce yıl sonra Keşmir’de döngü tamamlanmış olur.

Kedi Güncesi’ne de bir kedi fablı yakışır. Küçük kedilerden feyz alan haylaz prensler okusun da büyüsün…

Kedi ile Fare

“Ağaç kovuğundan karnını doyurmak için dışarı çıkmak isteyen fakat bu arada kendini yemek için ağaç dalında bekleyen Gelincik ile Baykuş yüzünden dışarı çıkamayan Fare; çaresizce düşünürken bir anda avcının tuzağına yakalanmış kediyi görür ve kurtulmak  için ona yaklaşmayı düşünür ve “Ben Kedi’ye yaklaşırsam Kedi’nin sayesinde Gelincik ve Baykuş benden vazgeçer;  ama bu kez de Kedi beni yer” diye kara kara düşünmeye başlamışken Kedi’ye hemen seslenir. 
“Eğer benim dostluğumu kabul edersen sana yardım etmek istiyorum.”der.  Ağa yakalanmış kedi çaresizce: “tamam” der.
 Fare: “Yalnız senin ağlarını kemirip keseceğim, bir tek düğümü bırakacağım o da beni yememen için tedbir olacak” der. Kedi ona da tamam der ve Fare, Kedi’ye yaklaşıp ağları kemirmeye başlar başlamaz, ağaç dalında bekleyen Gelincik ile Baykuş Fare’den ümidi keserek oradan ayrılırlar. Fare de bu duruma sevinir…  Tehlikeden kurtulduğu için ağın iplerini kesmeyi ağırdan alır.
Kedi: “Neden ağırdan alıyorsun” diyerek uyarır…
Fare: “Bir düğüm bırakacağım, ama hemen değil… Avcıyı bekliyorum. Sen avcı ile uğraşırken, beni unutman için” der ve avcı uzaktan gözükür gözükmez, Fare son düğümü de kemirip Kedi’yi kurtarır. Kedi ağaca tırmanırken Fare’de yuvasına kaçar… Avcı da delik deşik ağını görünce, boynu bükük oradan ayrılır. Böylece ikisi de kurdukları dostluk sayesinde, başarıyı elde ederler”. Sonuç zafer olur.

sources: waltonford, amimeforachange, Paullunde, vikipedi

Yazar Hakkında

admin

Yorum Yaz